Davud Paşa’da bir Uşşâkî
Davud Paşa’da bir Uşşâkî
İstanbul’da Topkapı dışında Çırpıcı ve Haznedar derelerinin
arasında, halen Dâvud Paşa Kışlası’nın bulunduğu ovaya XV. yüzyıldan beri verilen ad.
Adını II. Bayezid’in sadrazamı Koca Dâvud Paşa’dan (ö. 904/1498) almıştır. O tarihten itibaren Dâvud Paşa sahrası, Osmanlı merkez kuvvetlerini oluşturan Kapıkulu ocaklarının Rumeli seferlerine çıkarken konakladığı ilk menzil ve ordugâh olmuştur. Kanûnî Sultan Süleyman’dan sonra genellikle sefere çıkmayan padişahlar orduyu buradan uğurlarlar, sancak-ı şerifi serdâr-ı ekreme burada teslim ederler, sefer dönüşü orduyu yine burada karşılarlardı.
Davud paşa da bulunan yapıların en büyüğü ve önemlisi, padişahın ikametine tahsis edilmek üzere merasimler için inşa ettirilen köşktür. Kasr-ı Hümâyun, Otağ-ı Hümâyun, Hünkâr Kasrı veya Taş Kasır denilen ve bugün mevcut olan köşk , 1596 yılında III. Mehmed’in annesi Safiye Sultan’ın teşebbüsleriyle inşa edilmiştir .
IV. Mehmed (1648-1687) kasrı onartmış, çevresine saraçhâne, ahır ve ambarlar ilâve ettirmiş, burada bir de mescid yaptırmıştır. Uşşâkîzâde Abdülbâki Efendi’nin bu mescid hakkındaki tarih beyti şöyledir:
“Hâsılı târîh için Bâkî dedim / Câmi-i Sultan Muhammed Hân’a gel” (1062).
Zamanının çoğunu burada geçiren IV. Mehmed, cuma namazını kılabilmek için 1076 (1665) yılında bu mescidi minare ile minber ilâve ettirerek camiye çevirmiştir. Camide ilk cuma namazı 23 Cemâziyelevvel 1076 (1 Aralık 1665) günü kılınmış, ilk vaazı padişahın hocası Vanî Mehmed Efendi yapmış, ilk hutbeyi de padişah imamı Edirneli İbrâhim Efendi okumuştur.